Vizontele

1974 yılı, Van'ın Gevaş ilçesi. Köyde herkes Rıfat'ın askere gitmesini konuşuyor. Rıfat, futbol sahalarında parlayan bir yıldız; ancak bu kez kalbi, sevgilisi Asiye için atıyor. Asiye, güçlü bir karaktere sahip; gözlerindeki hüzün, gururunun ardında saklı. Rıfat’ın askere gidişi, köyde bir dönüm noktası. Herkes onu uğurlamak için toplanıyor ama Asiye, duygularını içe atmayı tercih ediyor. Köyün delisi Emin, teknolojiyi yakından takip ediyor. Yıllardır hayalini kurduğu televizyon, köye geldiğinde onu yalnızca bir merak nesnesi değil, aynı zamanda bir onur meselesi haline getiriyor. Deli Emin, kendisini bu konuda en büyük savunucu olarak görüyor ve TRT ekibine karşı köylüleri harekete geçirmeye çalışıyor. Ancak, onu ciddiye alan pek yok; herkes sinema hayalleri peşinde koşarken, Emin’in çabaları çoğu kez gülünç karşılanıyor.

İlçenin belediye başkanı Nazmi Bey ise Emin’in tutkusuna destek vermek için yanındadır. Televizyonun köy için ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, köy halkını bilgilendirmek ve onları bir araya getirmek için çeşitli toplantılar düzenler. Ancak köy halkı, hala sinemanın büyüsünden etkilenmiştir; televizyonun getireceği değişim karşısında temkinlidirler. Rıfat askere gittiğinde, köydeki dinamikler de değişmeye başlar. Emin, köydeki diğer gençleri televizyon projesine katılmaya teşvik ederken, Asiye ise Rıfat’ın dönüşünü beklerken içsel bir mücadele verir. Herkesin hayatı sinema ve hayal peşinde koşarken, Emin ve Nazmi Bey, gerçek bir devrimin kapısını aralamak için savaşıyorlar.

Köydeki bu değişim, geçmiş ile geleceğin, gelenek ile modernin çatışmasını gözler önüne seriyor. Emin’in tutkulu mücadelesi, Rıfat’ın askere gidişi ve Asiye’nin içsel yolculuğu, Gevaş’ın hikayesini yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.